Bu hafta güzel geçti sanırım. Hemen girişiyorum.
Avrupa Şampiyonası Finali (EURO2024)
Uzun zamandır beklediğim bir gündü. Avrupa şampiyonası olarak değil aslında fakat bir final izleme, 4 yılda bir gerçekleşen bir olaya tanık olma açısından beklediğim bir gündü. Çünkü son dünya kupasının saçma sapan bir şov olmasından ve bir gram zevk vermemesinden sonra avrupa şampiyonasında biraz daha keyifli maçlar izleyeceğimizi umuyordum. Grup aşamalarında ve sonraki aşamalarda şaşırtıcı ama sadece Türkiye’nin maçları keyif verdi. Bir de final maçı fena değildi. Uzun yıllardır kupaya hasret İngiltere ile yıllarca kupaları domine etmiş İspanya’nın karşılaşması güzel miydi? Evet ama yine de o tatmini pek alamadım. Yine de keyifli gollü bir maç oldu. Sonraki dünya kupasında Türkiye’nin de yeni jenerasyonunun biraz daha deneyimlenmiş hali ile etkili olacağımıza inanıyorum. Daha çok eğleneceğimiz kesin.
Wimbledon Finali
Wimbledon finalleri her zaman çok heyecan yaratmıştır. Yıllar boyu erkeklerde de kadınlarda da büyük keyifle izlediğim maçlara sahne aldı. Son iki yıldır yıllarca domine etmiş isimlerin dışında bir isim öne çıkmayı başarıyor. İspanya’yı temsil eden Nadal’dan sonra genç bir raket önümüzdeki 15 yıl boyunca en üst seviyede gözlerimize iyi gelecek bir oyun oynayacak ve bundan en az İspanyollar kadar mutluyum. Djokovic sakatlığının ardından finale kadar çıktı ve bu çoğu izleyicinin beklemediği bir şeydi. Her şeye rağmen buraya kadar gelmiş olmasını bile başarı olarak görüyor bir çok kişi fakat Djokovic maç içerisinde bunun böyle olmadığını gösteren tavırlar içerisindeydi. Carlos Alcaras öne geçmesine izin vermeyecek kadar iyi bir oyun sergiledi ve kupaya uzandı. Bir başka önemli olay da bir süredir kanser tedavisi gören Galler Prensesi Kate Middleton’ın Wimbledon’a dönüşüydü. Tüm stadın ayakta alkışladığı Middleton’ı da kraliyet moru elbisesiyle Wimbledon’da görmek güzeldi. Sonuçta kraliyet ailesiyle olan yakınlığım malum. Sevindim.
Motivasyon Yazıları
Bir süredir motivasyon yazıları yazıyorum. Yazıyorum dediğim paylaşıyorum. Yazan özel çalışanım. Kendisinin adı ChatGPT. Şaşırtıcı derecede diyemiyorum çünkü artık epey alıştım, güzel yazılar yazıyor. Aslında içerik üretimi için fena olmayan bir yardımcı haline gelmiş durumda. Tabi artıları olduğu gibi eksileri de oluyor çünkü isteyen herkes binlerce içerik ürettirip paylaşabilir ve bu da internette bir yığın sorununa sebep olabilir. İleride farklı etkenlerin de olmasıyla birlikte disk optimizasyonu için yapılacak geliştirmeler epey önemli olacak gibi duruyor. Neyse bu konuyu farklı bir yazıya ayırayım, hatta not alayım da belki bir şeyler yaparım bu konuda. Motivasyon yazılarını neden yaptığımı henüz anlamadım fakat hem içerik artsın, hem de yeterince yazabilirsem ai ile içerik üretme olayını biraz açarım ve bu konuda bir şeyler anlatırım. Youtube kanalıma da aktarabilirim bu deneyimi belki. Orayı da uzun zamandır boşlamış haldeyim ama, halledeceğim hepsini. Yavaş yavaş…
Yemek ücretleri
Alakasız bir konuya değinmeden de edemeyeceğim. Bu yemek fiyatları nasıl olacak böyle? Zaten çalıştığım yer itibari ile sürekli aynı yerlerde aynı rezil şeyleri yemek yetmiyor gibi bir de üstüne inanılmaz paralar veriyoruz. Sanırım fakiriz. Başka açıklaması yok. Geliri artırmanın gerekliliklerini yapma vakti geldi de geçti bile.
Duolingo
Duolingo ile bir süredir almanca çalışıyorum. Çalışıyorum dediysem her gün birkaç dakika bakıyorum öyle. Ama sanki iyi geliyor. Lisede 1 yıl almanca seçmeli ders olarak almıştım ve çok yabancı değildim ama biliyor da değilim. Yavaş yavaş ısınıyorum aslında. Mümkün olduğunca her gün çalışmaya çalışıyorum. Biraz da disiplin sağlamaya çalışıyorum bazı şeylerle. Bunlardan bir tanesi Duolingo. Ve oldukça başarılı olduğunu düşünüyorum. Bütün diller var neredeyse ve pratikler yazılı, sözlü, dinlemeli falan güzel epey. Şimdilik merhaba bu büyük bir peynir tadında ilerliyoruz. Kararlıyım almancayı da belirli bir seviye üzerine çıkartacağım. İhtiyacımız da var aslında yarının Türkiye’sinden çok da ümitli değilim. Ne kadar çok bilezik o kadar iyi. Üniversitede yine seçmeli olarak aldığım İspanyolca’yı da sonrasında tekrar geliştirmeyi sıraya koydum bile.
Yan Projelerin Durumu
İsim vermeden bazı projelerin durumundan bahsedeceğim. Bir projemin temel taşları hazırlandı gibi. Biraz kendime yapacağım projeyi ama belki birkaç kişiye kullandırıp durumuna baktıktan sonra halka da açarım gibi geliyor. Sonuçta kullanılır bir şey. Detaylarını vereceğim ileride. Part X Network olayında da epey ilerleme kaydettim. Tüm hesapları açmış bulunmaktayım sonunda. Movie Part X ile de fena gitmiyoruz. Biraz daha düzenli paylaşım yapmam lazım sadece. Bloglar için de yine özel çalışanım ChatGPT sağolsun 300 civarı yazı toparladım. Siteyi açtığımda dünyalar kadar içeriğim olacak ve epey rahat edeceğim gibi duruyor. Tamamen ai ile site içeriğini yığmayı düşünmüyorum. Kendim de bir şeyler yapacağım fakat tahmin edersiniz ki belirli trafiğe erişmesi için mesaili çalışırken farklı işler peşinde koşarken bir yandan da oturup kendim yazı yazıp trafiğini artıracak seviyeye getirmeyi bekleyemem. AI olayının bu kadar geliştiği günlerde insanların full ai ile içerik oluşturup tomarla para kazandığı dönemde oturup onunla uğraşacak kadar da duruşlu bir insan değilim.
Bu haftalık aklıma gelenler bunlar. Trump’a suikast bu hafta mı yaşandı bilmiyorum ama o konuya girmeyeceğim. Bir sonraki Amerikan başkanlığı hayırlı uğurlu olsun kendisine. En azından tepki veren, yaşadığını bildiğimiz bir başkana geçiş daha iyi olacak gibi. Haftaya görüşmek üzere.
No comments